Sağlık için: çapraşıklıklı dişler düzgün dişlere oranla daha zor temizlenir. Bundan dolayı daha kolay çürürler. Fonksiyon için; dişler çapraşık olduğunda tam olarak fonksiyon göremezler. Çiğneme, yutkunma ve konuşma fonksiyonları bozulabilir. Estetik için; etkili bir gülümseme kişinin kendine güvenini arttırır. Okulunda, işinde ve topluluklarda pozitif etki sağlar.
Çocuğun ilk ortodontik muayenesinin 7–8 yaşlarında, alt ve üst ön dişler sürdükten sonra yapılmasında fayda vardır. Bu dönemde çenelerin gelişimi ve sürecek daimi dişler ile ilgili problemler fark edilebilir. Yapılacak erken bir teşhis ile ileride tedavi edilmesi daha zor olan iskeletsel bozukluklar kolayca tedavi edilebilir, diş çekimini gerektirecek durumlar önlenebilir. Ayrıca tedavi süresi de kısaltılıp tedavi maliyeti düşürülebilir.
Ortodontik tedavi, uzun dönemde sağladığı fiziksel ve psikolojik faydalar düşünüldüğünde pahalı bir tedavi değildir. Birçok ortodontist hastalarına uygun ödeme imkânları sunmaktadır.
Randevular hastanın durumuna göre düzenlenmektedir. Sabit ortodontik tedavi gören hastalarda 4-6 hafta arasında değişmektedir. Daha sık kontrol gerektiren özel durumlarda ise randevular buna uygun olarak verilir. Seanslara daha sık gelip gitmekle, ağzınızdaki tellerin aşırı gerilmesi ile tedavi süresi kısalmaz. Aksine bu durum dişlerinize zara verir ve tedaviyi uzatabilir.
Tellerin takılma işlemi vakaya bağlı olarak 45 dk.-2 saat arasında değişir.
Ortodontik yay(facebow) veya yüz maskesi(face mask) kullanıyorsanız spor yapmanız zor olacaktır. Bunun dışında ağız koruyucusu kullanarak spor yapabilirsiniz
Teller genelde konuşmayı etkilemez. Dilin hareket sınırları içerisinde kullanılan bazı teller (dil önleyici, nance fonksiyonel apereyler gibi) takıldıktan sonraki ilk günlerde konuşmayı olumsuz etkileyebilir. Fakat dilin bölgeye tekrar uyum sağlamasıyla bu durum ortadan kalkar.
Tellerin direkt olarak diş etleri üzerine bir zararı yoktur. Besin birikimini artırdıkları için dişler iyi fırçalanmadığında diş ve dişeti hastalıkları için uygun bir ortam oluştururlar. Ağız kokusunun birçok nedeni vardır. Genel sağlığınızı ilgilendiren bir hastalık (seker hastalığı gibi) ağız kokusuna neden olabilir veya dişler iyi fırçalanmadığında oluşan diş ve dişeti hastalıkları ağız kokusu yapabilir.
Metale karşı alerjiniz yoksa endişelenmenizi gerektirecek bir durum yoktur. Çünkü ortodontide kullanılan bütün metaller hastaların sağlığı düşünülerek üretilmiştir.
Çapraşık dişlerin büyüme ile düzelmesi mümkün değildir. Özellikle 16 yaşından sonra alt ve üst çene boyutlarında azalmalar tespit edilmiştir.
Özellikle fazla şekerli yiyeceklerle beslenme, ortodontik bozukluklara neden olmaktadır. Fazla şekerli beslenme sonucu diş çürüğü oluşur. Çürük nedeniyle diş kayıpları(çekim) olduğunda, çekim boşluğuna komşu dişlerin hareketi sonucu ortodontik bozukluklar oluşur. Ayrıca Proteinler, D, A, B1, B2 vitaminleri ve Kalsiyum eksikliğinin, diş ve çene bozuklukları oluşumunu kolaylaştırdığı yönünde araştırmalar vardır.
Hayır, apareylerin etkili olabilmesi için doktorunuzun önerdiği şekilde ya da bütün gün takmak gerekmektedir.
Dişlerinizdeki düzensizlikler yaşınız ilerledikçe daha şiddetlenecektir. Yani uzun dönemde dişlerinizin görünümü sizi daha çok rahatsız eder bir hal alacaktır. Dişlerinizin düzgün kapanmıyor olması, çene eklemlerinize normalden daha fazla baskı gelmesine sebep olup, uzun dönemde ağız açıp kapama kısıtlamaları, çene kilitlenmesi gibi problemlere yol açabilir. Dişlerinizdeki düzensizlikten dolayı diş araları ve bazı yüzeyleri daha zor temizleneceğinden, diş çürüğü, diş eti iltihabi ve diş eti çekilmesi gibi durumlar daha kolay oluşacaktır. Ayrıca ortodontik bozukluklar bireyin kendine olan güvenini azaltarak psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Ortodontik tedavi amacı ile diş çekilmesi hastalarımız ve velileri tarafından çoğunlukla istenmemektedir. Halbuki diş çekimi kararı, dişlerin çene kemikleri üzerine yerleştirilemediği durumlarda tedavi sonucunun daha başarılı, elde edilen sonucun daha kalıcı olmasını sağlar. Diş çekimine karar vermede, alt ve üst çenedeki çapraşıklık miktarı, alt ve üst çenenin büyüme şekli ve hastanın yüz profili gibi kriterler esas alınır. Elde edilen sonucun daha stabil olacağı, başarılı bir ortodontik tedavi için diş çekimi gerekebilir.
Daha az dikkat çeken diş renginde porselen braketler vardır. Ayrıca dişlerin arka yüzüne takılan tellerle (Lingual braketler) de tedavi mümkündür, ancak her çapraşıklık bu yolla düzeltilemez. Bu yöntemlerin maliyeti metal braketlere göre daha fazladır.
Aktif ortodontik tedaviyle elde edilen son durumun, tekrar tedaviden önceki durumuna dönmemesi için alınan önlemlere 'pekiştirme tedavisi' denir. Pekiştirme tedavisinin süresini ortodontist belirler ve hasta buna %100 uymalıdır.
Dişleriniz düzeldikten sonra telleriniz diş yüzeylerinden çıkartılacaktır. Bu işlemin ardından size mevcut durumu koruması amacı ile pekiştirme aygıtları uygulanacaktır. Eğer bu aygıtlar size önerilen sürelerde kullanılmazsa ve uzun süre kontrole gelinmezse dişlerinizin tekrar bozulma ihtimali vardır.
Tellerin direkt olarak diş çürütücü bir etkisi yoktur. Dişlerin üzerine yerleştirilen tellerin girintili çıkıntılı yüzeyleri yiyeceklerin birikimine oldukça elverişli alanlardır. Eğer dişler doğru fırçalanmazsa, ortodontik tedavi ile dişleriniz de çürüyecektir diyebiliriz. Sadece besin birikimini artırdıklarından dişler yeteri kadar fırçalanmadığında çürük oluşumu için müsait bir ortam oluştururlar. Bu yüzden her öğünden sonra dişlerinizi fırçalamalısınız.
Dişlerinize teller takıldıktan sonra, dikkat etmeniz gereken en önemli şey ağız temizliği ve yenilen gıdalara özen gösterilmesidir. Dişlerin çapraşık olduğu ağızlarda, düzgün dişli ağızlara göre besinler çok daha fazla birikmektedir. Çapraşık dişler üzerine, birçok girinti ve çıkıntıya sahip tellerin de yapıştırılmasıyla, aşırı bir besin birikimi olmaktadır. Bu besin artıklarının bakteriler tarafından parçalanmasıyla oluşan asitler, hem diş çürükleri ve dişeti hastalıkları(dişeti iltihabi) için uygun bir ortam oluşturmakta hem de dişler üzerine yapıştırılan tellerin(braket) kopmasına neden olmaktadır. Bu yüzden ağız temizliği gerektiği gibi yapılmalı, şekerli, asitli, yapışkan ve sert gıdalardan kaçınılmalıdır. Tedavi süresince aşağıdaki gıdalardan uzak durmanız gerekmektedir! * Sakız, lokum, çikolata gibi dişlerinize yapışarak temizlenmesi zor olan gıdaları dikkatli yemenizi öneririz. * Kola/Fanta gibi yoğun miktarda asit ve şeker içeren içecekler. * Sert gıdalar, kuru yemiş, cips ve sert şekerler. * Elma, erik, ayva gibi meyveler.(küçük parçalara bölerek yenebilir)
Bant ve braketlerin yapıştırılması sırasında herhangi bir ağrı olmaz. Tedavi başlangıcında dişler hareket etmeye yanakların ve dudakların iç yüzeylerinde hafif tahriş ve dişlerde çiğneme sırasında ağrı ve bir miktar sızı olacaktır bu da günlük yaşantıyı etkilemez. Şikayetlerinizin derecesi ne olursa olsun en fazla 10 gün içerisinde ağzınızda tel olduğunu hissetmeyeceksiniz. Band ve braketlerin çıkarılması sırasında ise bir sinek ısırması ağrısı kadar ağrı hissedilebilir.
Ortodontik tedavi süresi bireyin sahip olduğu ortodontik anomalinin şekline ve şiddetine bağlı olarak değişir. Ancak daimi dişlenme döneminde ortalama olarak 6-24 ay arasındadır.
Evet. Burnundan soluk alıp vermede güçlük çeken kişiler otomatik olarak ağızlarından solunum yapmaya başlayarak burunlarındaki problemi kompanse etmeye çalışırlar. Ağız solunumu yapan bireylerde sıklıkla ortodontik sorunlar da meydana gelmektedir. Bu yüzden kulak burun boğaz doktoru ve ortodontist kontrolünde olmanız gerekmektedir.
Kötü alışkanlıklar dediğimiz parmak emme, yalancı emzik kullanımı, biberon kullanımı, tırnak yeme v.b alışkanlıklar çocuk 3.5 yaşına geldiğinde halen devam ediyorsa mutlaka bıraktırılmalıdır. Devam etmesi halinde bu alışkanlıkların yarattığı etkiler kalıcı hale gelir ve çocuğun ciddi ve uzun süreli ortodontik tedavi görmesi gerekir. Parmak emme bu alışkanlıklar içinde en zor bıraktırılanıdır. Çocuğunuzda parmak emme teşhis ettiğinizde bir ortodontistin kontrolüne girmenizde yarar var.
Ortodontik çapraşıklıkla genetiğe bağlı olarak ortaya çıkabildiği gibi, tedavi edilmeyen ve zamanından önce çekilen süt dişleri, solunum problemleri, parmak emme gibi zararlı alışkanlıkar sebebiylede oluşabilir.
Dişlerin çene kemikleri üzerine dizilimi ile ilgili olan ortodontik anomalilerin tedavisi (dişsel seviyedeki ortodontik anomaliler) çene kemiği ve dişeti sağlığının uygun olması durumunda her yaşta mümkündür. Çenelerin birbirlerine ve başımıza göre olan konum bozukluklarından kaynaklanan iskeletsel ortodontik anomalilerin tedavisine ise mutlaka buluğ çağı öncesinde başlanmalıdır. Büyüme gelişim tamamlandıktan sonra bu anomalilerin tedavisi ancak ortognatik cerrahi tedavi tekniği ile olabilecektir.